İnas Rüşdiyeleri’nde (Kız Ortaokullarında) Ahlâk Dersleri - “Kızlara Mahsus İlmi Ahlâk

Dr. Öğr. Üyesi Gülsüm Pehlivan Ağırakça 2024-09-17

İnas Rüşdiyeleri’nde (Kız Ortaokullarında) Ahlâk Dersleri - “Kızlara Mahsus İlmi Ahlâk

Osmanlı Devleti’nin Batı’ya yöneldiği 19. yüzyılda kadınların toplum içerisindeki statüsü de tartışmaya açılmıştır. Kadın meselesi, ideolojik yaklaşımlardan da nasibini almış; Batıcılık, Türkçülük ve İslâmcılık gibi dönemin önde gelen akımları tarafından farklı açılardan yorumlanmıştır. Pek çok konuda birbirine zıt fikirler ileri süren aydınlar, amaçları aynı olmamakla birlikte kadının eğitiminin gerekliliği konusunda birleşmişlerdir.1 Tanzimat’tan sonra, toplumun geri kalma nedenlerinden biri olarak kızların ve kadınların eğitimden yoksun bırakılmaları öne sürülmüştür. 2 Kadınların eğitimini, üretime katılabilmeleri için gerekli gören bir kısım Batıcı aydının yanı sıra, ağırlıklı olarak, -anne olması sebebiyle- kadının eğitiminin, erkeklerin eğitiminden daha elzem olduğu görüşü hâkim olmuştur. Aynı zamanda kızların vazifesini, yalnız ev işleriyle sınırlı görmenin yanlışlığı üzerinde durulmuştur.3 İyi yetişen bir genç kızın hem kendisinin hem de toplumun geleceğinde önemli rol oynayacağı fikri kabul edilmiş olmakla birlikte kadının iyi bir eş olabilmesi için de eğitim alması gerektiği ileri sürülmüştür. Bu doğrultuda kızlar için en uygun eğitim ancak devletin açtığı okullarda, cinsiyetlerine uygun programlarla gerçekleşebilirdi. Tanzimat’tan önce kız ve erkek çocuklar, 5-6 yaşlarından itibaren sıbyan mekteplerinde birlikte okurlardı. 3-4 yıl süren bu eğitim, Kur’an-ı Kerim, İlmihal, yazı dersleri ile ahlâk risalelerini okumaya dayalı zorunlu olmayan bir eğitimdi. Sıbyan mekteplerinden mezun olan erkek çocukların bir kısmı medreselere ve 1773’lerden itibaren de açılan çeşitli askerî ve sivil okullara gidebiliyordu. Kız çocuklarının ise 1859 yılına kadar sıbyan mektebinden başka devam edecekleri bir öğretim kurumu bulunmamaktaydı.4 Ancak varlıklı ve kültürlü aileler kızlarını ya kendisi yetiştirmekte ya da özel hocalar tutarak dinî ve edebî bilgiler edinmelerini sağlamakta idiler. Kızların bazıları, babalarından Arapça, Farsça öğrenir, edebî ve tarihî kitaplar okuyarak kendilerini yetiştirirlerdi. Bazıları da hoca hanımlardan özel dersler alır; Muhammediye ve benzeri harekeli kitaplar okurlar; Arapça, Farsça, hüs-i hat ve müzik öğrenirlerdi. Bu şekilde aile konaklarında, özel hocalardan ders alarak yazar ve şair kadınlar yetiştiği bilinmektedir

Anahtar Kelimeler :

Paylaş


Yorum Sayısı : 0